VİCDANIN OLMADIĞI YERDE HUKUK DA YETERSİZ KALIR

VİCDANIN OLMADIĞI YERDE HUKUK DA YETERSİZ KALIR

Yine bir güne ağlayarak, ağlatılarak uyandık. Yine bir anne, evladının gözleri önünde eski eşi tarafından öldürüldü. Hangi vicdana sığdı 10 yaşında bir kızın feryadı?

Yıllardır bitmedi kadınlarla kavganız. Kadınlar ne istediğini giyebiliyor, ne istediğini söyleyebiliyor, ne istediğini seçebiliyor ne de özgür bir hayat yaşayabiliyor. Bu ülkede kadınların büyük çoğunluğu hayatını, çocukken kadını insan olarak görmeyen zihniyetler tarafından yetiştirilen erkekler tarafından şiddet görerek geçiriyor ve öldürülüyor.

Bu zihniyetler değişmedikçe, eğitilmedikçe bitmeyecek bu kavgalar, cinayetler. Öncelikle kadını insan olarak görmekle başlamalı. Kadınlar size ait bir eşya değildir. Kadın, insandır, değerdir, şefkattir, merhamettir, vicdandır, sabırdır, toparlayıcıdır, annedir, kutsaldır, saymakla bitmeyen birçok güzelliği içinde taşıyan bir yürektir. Siz bunca güzelliği el üstünde tutmak varken hangi hakla bunları yok edebiliyorsunuz, hangi vicdanla kendi evladınızı annesiz bırakabiliyorsunuz?

Kadını insan olarak görmeyi başardıysanız kadını sevmeyi deneyin bir de. Siz kadını sevdikçe kadın da sizi sever. Siz kadına değer verdikçe kadın da size değer verir. Kadın gidince kızıp cinnet geçiriyorsunuz ya hani, hiç oturup düşündünüz mü kadın neden benden gitti diye? Kadın sizden sevgi, şefkat ve saygı göremediği için gider. Siz bunları kadına göstermediyseniz kadın neden değer görmediği bir yerde dursun, kadın size ait değil ki. Siz boşanınca evleniyorsunuz da kadın neden evlenmesin? Kadın erkek herkesin kendine hayat kurmaya hakkı vardır.

Kadınları öldürenlere soruyorum: mutlu musunuz, tatmin oldunuz mu? Siz hayatınızın en güzel yıllarını cezaevinde geçirmeye mahkumken size şiddeti öğreten zihniyetler dışarıda kendi hayatlarını yaşıyor. Bir anneyi öldürdüğünüze ve evlatlarınızın nefretini kazanmanıza değdi mi? Kadın gitmeyecek, kadın konuşmayacak, kadın kendine hayat kurmayacak diye diye kendiniz de dahil herkesin hayatını mahvettiniz.

Şimdi bu vicdan yoksunu kişileri idam mı edelim? Cezasına ceza mı katalım? Bu zihniyetler zaten müebbeti göze almış. İster idam edelim ister bin yıl ağırlaştırılmış ceza öngörelim. Hiçbir şey değişmez. Önce toplumun bu kara zihniyetten kurtulması gerekir. Yoksa vicdanın olmadığı yerde hukuk da yetersiz kalır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir