Hayaller kuruldu. Beklentilere girildi. Düğün dernek yapıldı. Sosyal medyada tatiller, güzel anlar, gülen yüzler ve dahası paylaşıldı. Fakat sonra bir şeyler ters mi gitmeye başladı ne? Yoksa nazar mı değdi? Eyvah neler oluyor? İki taraf da çok mutlu ve her şey yolunda değil miydi? Gibi sorular başlar ve taraflar kendi içlerinde evliliklerini sorgulamaya başlarlar. Nasıl bir eş ve nasıl bir evlilik hayal ettim, hayallerim gerçek oldu mu, beklentilerim karşılandı mı diye uzayıp giden sorular ve düşünceler. Soruların cevapları olumsuz olmaya başladıkça mutsuzluk da başlıyor tabi.
Ve karşı taraf ile boşanma konuşmasının yapılacağı an geldi. İşte o an derin bir nefes alın çünkü karşınızda uzun zamandır tanıdığınız eşiniz değil gerçek yüzüyle çok farklı bir karakter oturuyor olacak. İlk etapta boşanma konusunda hem fikir oldunuz ve zannediyorsunuz ki anlaşmalı boşanıyorsunuz. Görünürde evet gerçekten anlaşmalı boşanacaksınız ama süreç başlayınca erkeğin talepleri veya dayatmaları bitmeyecek.
Erkek kadına sen boşanma protokolünü hazırla ben imzalayayım diyecek. Kadın da maddi manevi tüm taleplerini sıralayarak nafakalar, tazminatlar isteyecek. Protokolü gören erkek ben bunları ödeyemem veya evde ben oturmaya devam edeceğim gibi şeyler öne sürerek maddi anlamda hiçbir şey vermek istemeyecek. Bir de kadından talepte bulunan erkekler var. Düğünde takılanları isteyenler, birlikte edinilen malların mülkiyetini isteyenler, ortak hesaptaki paraları isteyenler diye uzayıp gidiyor.
İşte o yıllardır tanıdığınız adam bambaşka birine dönüştü. Ya da gerçek karakteri ortaya çıktı. Bu erkeklerin hepsinin ortak gerekçesi boşanmayı kabul etmek oluyor. Boşanmayı kabul ettim daha ne istiyorsun baskısı başlıyor. O protokol defalarca taraflar arasında şartlar azalarak gidip geliyor. En sonunda eşinden kurtulmak isteyen kadın bu duruma dayanamayıp elindeki en aza ya da hiçe razı oluyor.
Eeee şimdi bu eşler anlaşmalı mı boşandı? Diye soracak olursanız görünürde anlaştılar ama aslında kadın, erkeğin dediği birçok şeye razı oldu ve talepleri konusunda anlaşamadı.
Anlaşmalı boşanma gerçekleşti ve kadına psikolojik baskı yapan erkekler zafer kazandığını sandı. Ama bir de şu tarafından bakın, o adam ve evlilik artık nasıl çekilmez ve dayanılmazsa, kadın arkasına bakmadan çıkıp gitti o hayattan.
Kadınlara gelince, belki emekler boşa gitti ama hiç üzülmeyin hayatınızın en doğru kararıydı. Sizi yepyeni bir hayat bekliyor. Hiçbir kadın evlilikte mutsuz olmayı hak etmez. Bir kadın her zaman tek başına da güçlüdür. Doğru insanla evlendiğinde ise daha da güçlüdür.
